Kıymalı Pırasa

Bugün hamaratlığım üzerimde. :) Fotoğrafladığım ama bir türlü tariflerini yayımlayamadığım yemekleri hazır zaman bulmuşken sizlerle paylaşayım diyorum. Evet kış geldi ve çoğu kişinin sevmediği sebzelerin zamanı geldi. Genelde öyledir ya, pırasa, karnabahar, kereviz deyince şöyle bir burun kıvrılır ve alternatif yenecek bir şeyler aranılır. Maalesef biz böyle olamadık hiç.:) Şimdi bu son yazdığım cümle ile neyi kastetmek istediğimi tam olarak anlatamamış olabilirim. Hemen açıklık getireyim. Bizim evde yani annemlerin evinde şöyle bir kural vardı; önünüze konulan tabaktaki yemeği yemezseniz beğendiğiniz diğer yemeği yeme şansınız kalmıyordu. Eğer huysuzluk edip yemeği reddederseniz de aç kalıyordunuz. Şimdi ilk anda ayy ne kadar katı kurallar öyle şey olur mu, bu çocuk olsun varsın ne istiyorsa onu yesin vs diyenler oluyordur ama bence annem iyi ki böyle yapmış şimdi yemediğim hiçbir sebze bulunmuyor benim de kız kardeşlerimin de ve gerçekten de keyif alarak yiyoruz. Aslında çocuklarımızın bu sebzelerden uzak durmasının bir sebebi de bence bizleriz. Çünkü çocuklarımız bizi izleyen ve yaptıklarımız kaydedip uygulayan varlıklar. O yüzden eğer bizler masada anne babalar olarak yemeklere isteksiz davranıyorsak ve soframıza getirmiyorsak elbette ki onlarda o yemekleri yemek istemeyeceklerdir. Bence her ağız tadına ve beğenisine göre sebzelerin bir pişiriliş yolunu, tarzını bularak hepsinin yenmesini sağlayabiliriz diye düşünüyorum.(tabi ki bu sebzelerle alakalı kötü anılarımız olmadığı sürece;onlardan kaynaklı bir rahatsızlık geçirmediğimiz ya da rahatsızken tükettiğimizde rahatsızlık hali nedeniyle kötü iz bıraktıkları zamanlar hariç :) ) Neyse lafı çok uzatmadan tarife geçelim ....
Malzemeler:
  • 350-400 gr kıyma
  • 1 kg. pırasa
  • 2 adet orta boy havuç
  • Zeytinyağı
  • Tuz
  • Limon
Yapılışı: Pırasalarımızı temizliyoruz ve ince uzun şeritler halinde doğruyoruz.(nam-ı diğer jülyen jülyen). Havuçlarımızı da aynı şekilde doğruyoruz. Tenceremize kıymamızı ve zeytinyağımızı koyup, kıymamızı kavuruyoruz. Kıymalarımız kavrulunca doğrayıp hazırladığımız pırasa ve havuçlarımızı ilave edip bir iki kez kıymalarla birlikte onları da hafif kavuruyoruz. 1 su bardağı kadar sıcak suyumuzu ve tuzumuzu ekleyip altını kısarak havuçlarımız pişene kadar pişiriyoruz.:) ( su miktarını zevkinize göre ayarlayabilirsiniz 1 su bardağı su az sulu bir yemeğiniz olması için yeterlidir. eğer ben daha sulu seviyorum diyorsanız o oranda su miktarını arttırabilirsiniz.9. Servis ederken de limon ilave ederek servis edebilirsiniz. Afiyet olsun ....

Bu arada yemeğin tarifini verdim ama içim rahat etmedi ve biraz araştırıp pırasa hakkında biraz bilgi edindim. Bundan sonra eğer bulabilirsem tarifini verdiğim yemeklerin ana sebzeleri hakkında yine tariflerin altında kısaca bilgi vermeyi düşünüyorum. Umarım sizler için faydalı olur ve hoşunuza gider.

PIRASANIN TARİHÇESİ
Pırasanın tarihi pek eskilere uzanıyor. Eski Mısır halklarının ve de İbrânîler’in pırasa yetiştirdiği; Romalılar’ın da pırasayı pek sevdiği biliniyor. Bir rivayete göre ünlü İmparator Neron, sesi açılsın diye sofrasından pırasayı pek eksik etmezmiş. Pırasanın serüveni dallı budaklı. Şöyle ki, pırasayı Gotlar İngiltere topraklarına taşımış. Pırasa, İngilizlerin gözdesi zâten. Fransa’da ise, kendimizi bildik bileli çorbalık sebzeler listesinde baş sıralarda yer alıyor. Akdeniz bölgesinde doğal olarak yetişmesi, bizim açımızdan tam bir nimet. Dolayısıyla, pırasanın Balkan ülkeleri ile Türk mutfağındaki yeri fevkalâde önemli. 

Pırasanın Faydaları

Pırasanın bol vitaminleri, mineralleri ve çeşitli nitritleri ile çok şifa verici özelliği bulunduğunu vurgulayan uzmanlar, mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları, damar sertliği için faydalı olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, pırasa yemeğinin, bağırsaklara yumuşaklık verip pekliği giderdiğini, hemoroidi olanlara da ferahlık sağladığını bildiriyor. Uzmanlar, pırasa çorbasının, böbrekleri çalıştırarak bol idrar söktürdüğünü ve vücutta birikmiş üre asidi ve ürat tuzlarını dışarı attığını ifade ediyor.
Tüm bölümleri keskin kokulu olan pırasanın, beyaz ve yeşil kısımlarıyla zeytinyağlı ve sadeyağlı yemekleri, yalnızca beyaz kısımlarıyla dolması, mücveri ve paça denilen özel yemeği yapılır. Pırasa, sebze çorbalarına katılır, börek içi olarak da kullanılır.
BESİN DEĞERLERİ
100 gr. çiğ (pişirilmemiş) pırasanın içerdiği besin değerleri şöyle sıralanabilir: 25 kalori; 1,8 gr. protein; 4,6 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 1.3 gr. lif: 27 mgr. fosfor; 60 mgr. kalsiyum; 2 mgr. demir; 6,4 mgr. sodyum; 278 mgr. potasyum: 12,5 mgr. magnezyum; 0,07 mgr. B1 vitamini; 0,4 mgr. B3 vitamini ve 15 mgr. C vitamini.
SAĞLIĞIMIZA YARARLARI
Yukarıda görüleceği gibi, içerdiği potasyum, demir, kalsiyum mineralleri ve özellikle yüksek orandaki lifi nedeniyle önemli bir besin maddesi oluşunun yanı sıra;
o Pırasa şurubu göğsü yumuşatır ve öksürüğe iyi gelir. Güçlü bir balgam söktürücüdür: Bunun için pırasanın beyaz ve yeşil kısımları ince ince kıyılarak suda iyice kaynatılıp süzülür. Böylece elde edilen şuruptan günde 2-3 bardak içilir.
Ayrıca pırasa idrar söktürücüdür. Sindirimi kolaylaştırır: Bu etkilerinden yararlanmak için bolca pırasa yenilmelidir.
Kaynaklar: 

Yorumlar